Spor yazım çok çok uzun olacağından biraz parçaladım, ilk kısmı 'spora hazırlık' şeklinde daha çok.

Bu yazıda ne yaptığıma ya da ne amaçladığıma değil, spor yaparken nelerin gerekliği olabileceğinden bahsedeceğim, tabii ki kendi çapımda, kendi hoşlandığım şeylerden, kendi tercihlerimden söz ediyorum.

Yaptığınız spor için uygun bir kıyafet giymeniz önemli. Mesela çok bol üstler giymek beni rahatsız ediyor, özellikle tempolu, koşup atlayacağınız bir spor yapıyorsanız tshirtünüzün sizinle birlikte zıplaması pek hoş değil, mat hareketlerinde mesela köprü ve daha bir çok harekette bol bir üst giyiyorsanız üstünüz de açılıyor, tenime çarpıp durması bile beni rahatsız ediyor aslında sporda. Üst giyimde tercihim vücuda biraz oturan üstler. Daha özelleştirelim, vücuda oturan - tercihen kolsuz/kısa kollu - eğilince belimin açılacağı kadar kısa olmayan ve hava alan kumaşa sahip üstler. Kesinlikle içinde kendinizi daha rahat hissediyorsunuz, ağırlık hissetmiyorsunuz. Nike'ın dri-fit üstlerini çok seviyorum, annem de çok seviyor çünkü ütü gerektirmiyor. :-)

Tarzlara göre bazı örnekler;

Sol üst ve alt dri-fit olan, terlediğinizi hiçbir şekilde hissetmediğiniz, teri dışarı atan ve hemen kuruyan, kırışmayan, ütüye gerek olmayan üstler. Benim üstlerimin çoğu dri-fit olanlardan ve çok da memnunum.

Sağ üst normal tshirt kumaşı tarzındaki üstler. İlk tercihim dri-fit olsa da şeklini, modelini ve yazısını beğendiğim olursa bunlardan da alıyorum.

Sağ alttaki ise asla kullanamadıklarıma örnek teşkil ediyor aslında. Kışın bir hevesle almıştım ancak zaten spor salonunun ısısı yaz kış sabit oluyor ve yukarıda bahsettiğim gibi uzun üstlerle kesinlikle rahat edemiyorum, bu bir de bol. Spordan sonra kullanıyorum ben de, duştan sonra üstüme geçirip çıkıyorum bazen.

Hepsi Nike. Çoğu spor malzemem nike ama modellerini ve kesimlerini de oldukça beğeniyorum, tek sorun çok fazla model getirmiyorlar ve mutlaka spor salonunda en az 1-2 kişiyle aynı şeyi giymiş oluyoruz. :P

Kedinin 'noluyor bakiim burda' bakışı eşliğinde Nike dri-fit ve Reebok Tara Stiles'ın (kendisini çok beğeniyorum) yoga koleksiyonundan üst. Reebok inanılmaz rahat ve yumuşacık ancak şeffaf, içine beyaz, üzerime yapışan bir şey giyerek kullanabiliyorum.

Spor sütyeni, gerekliliğini spor yaparken fazlasıyla farkedeceğiniz bir ürün. Fitness tarzı sporlar için koşarken, zıplarken, göğüslerinizi sabit tutan bir şey şart. Hem sarkmaması açısından hem de rahat edemiyorsunuz zaten sizinle birlikte zıplarlarsa, görüntü de kötü. Spor için kadınlarda en önemli giyim ürünü spor sütyeni bence. Normal tshirtlerle spor yapabilirsiniz ama klasik sütyeninizle yapmayın.

1-Nike, 2-Victoria's Secret VSX, 3-Reebok, 4-Tchibo. Ben hepsinden memnunum aslında, ama benim göğüslerim büyük olmadığı için memnun kalmam daha kolay, büyük göğüslerde sabit tutması daha kuvvetli ürünler kullanmak gerekecektir. Tchibo'yu büyük göğüslere önermiyorum pek, olması gerektiği kadar sabit tutamayacaktır diye düşünüyorum. Reebok'ı ilk zamanlar oldukça severek kullanıyordum aslında ama zamanla belirgin şekilde esnedi, ilk aldığımda gayet ustrupluydu, şuan çatal durumu oluyor ki benim pek hoşuma gitmiyor, kapalı üstlerle kullanıyorum. Nike ve VSX'den ise oldukça memnunum, vsx çok iyi kavrıyor ve tamamen sabitliyor, vsx serisinin ürünlerini çok beğeniyorum aslında ve artık Tr'ye de getirseler diyorum ancak muhtemelen oldukça pahalıya getirecekler ve nike'ı tercih etmeye devam edeceğim. Nike da oldukça başarılı, şimdilik esneme sorunu yaşamadım ve üzerinde 'live strong' yazmasının kendisini sevmemde oldukça payı var, o da doğru.

Evde spor yaparken kısa şortları tercih ediyorum ama spor salonunda tercihim tayt gibi eşortmanlar. Spor salonu için favorim Reebok'ın Easytone altları. Farklı modelleri var, kapri şeklinde olanlar, pantolon şeklinde olanlar... İlk sırada benim ve Eva Mendes'in üzerindeki easytone kapriler. Sevmemin en büyük nedenlerinden biri siz pek hissetmiyorsunuz ama 2 katlar, ilk kat tayt gibi yapışıyor üzerinize, üzerinde bir kat daha var ve bundan dolayı olsa gerek hiçbir şekilde içinizi ya da çamaşır izinizi belli etmiyor, pantolon gibi tamamen. Bu konulara dikkat ediyorsanız mutlaka denemelisiniz derim. Pilates-yoga hariç yaptığım tüm sporlarda easytone serisini kullanıyorum, elimde başka modelleri de var. Pilatese gidiyorsam sol alttaki Nike'ı tercih ediyorum, esnemenize daha çok izin veriyor. Tek sorunu spor salonunda en az 10 kişide falan var bu sanıyorum, pembe kuşaklı. :P Bir de çok nadiren sağ alttaki gibi giyiyorum ama tayt tarzı olanları daha çok seviyorum, özellikle mat hareketlerinde hareketi ne kadar doğru yaptığınızı net olarak görmek için vücuda oturan şeyler giymek çok daha uygun. Yaptığınız hareket net olarak görülebiliyor, bol şeylerle o kadar mümkün olmuyor. Bu tarz olanları genelde evde pijama niyetine kullanıyorum. :P Kısacası, favorim Reebok Easytone kapriler!

Spor sütyenine mi en önemli demiştim? Geri alıyorum, ayakkabılar!

Benim çok hassas ve sanırım sorunlu ayaklarım var, topuklularla işkence çekiyor olmam anlaşılır yine ancak bir süre sonra spor ayakkabılar bile ayağımı, tabanımı acıtmaya başlıyor! O yüzden oldukça fazla ayakkabı denedim,

1. Puma Bioride : Kasları daha fazla çalıştırmaya etkisi var mı bilmiyorum ama bununla yarım saat spor yaptıktan sonra ayaklarım ağırmaya başlıyor!

3. Nike Dual Fusion : Uzun süre bunu kullandım, Puma'dan daha iyi olsa da bununla da bir süre sonra tüm tabanım ağırmaya başlıyordu, ayağımı yeterince desteklemiyordu.

Ardından uzun süre istediğim gibi bir ayakkabı aradım, Nike Air Max 90 -2.-düşünüyordum hep, altı çok kalın olduğundan tabanımı çok iyi destekler gibi bir düşüncem vardı ancak Intersport mağazasında görevlinin önerisiyle bir ayağıma air max, diğerine ise Adidas Supernova -4.- serisinden ayakkabı giydim ve Adidas ile basması çok daha yumuşaktı, air max'im tabanı ne yazık ki daha sert ve düz, adidas oldukça destekli, içerisindeki yastıklardan, mekanizmasından falan da bahsetti görevli ama hatırlamıyorum açıkçası, zaten almaya karar vermiştim çok dinlemedim.:P

Bir süredir bunları kullanıyorum ve oldukça rahatım, yine özellikle koşmayı abartırsam tabanımda hafif bir ağrı olabiliyor ama eskisine kıyasla çok daha iyi. Benimki gibi bir sorun yaşıyorsanız Adidas Supernova'ları denemelisiniz.

Eldivene ilk zamanlar spinning derslerinde (50 dakika bisiklette ayakta durduğunuz, tempolu şeklinde eğilip kalktığınız vs. bir ders) çok ihtiyaç duyuyordum çünkü derslerden sonra bileklerim inanılmaz ağırıyordu ve bu aslında tehlikeli olabilecek bir şey, bileklere çok dikkat etmek gerekiyor çünkü bir sorun olduğunda düzeltmesi zor olabiliyor. Everlast eldivenler biraz pahalı ancak bileği de destekleyen sadece onları bulabilmiştim, piyasadaki eldivenlerin çoğu bileğe kadardı, bana bileği kavrayanlar gerekiyordu. Bunun yerine alternatif olarak sargı da önermişlerdi aslında ama tutup onu saracağıma bir eldiveni elime geçirmek daha kolay geldi, aldım, uzun süre severek kullandım. Ön kısımları, parmak kemiklerinin üstündeki şişkinliğin nedeni içinin jelle dolu olması, yumruk attığınızda hiçbir şey hissetmiyorsunuz, çok güzel!

Çok uzun zamandır ise spinning derslerinde eldiven kullanmıyorum çünkü artık bileğimde hiçbir ağrı olmuyor, muhtemelen ilk başladığım zamanlarda kollarım çok güçsüz olduğundan bileklerime çok ağırlık veriyordum eğilip kalkarken, şuan güçlüyüm ve hiçbir ağrım yok! ^^ Yani eldivene ihtiyaç duyacaksınız diye bir şey yok, ama bileklerinize çok çok dikkat etmenizi öneririm, en sakatlamaktan korktuğum yer bilekler.

Tabii ki. :-) Çelik kaplar aslında daha mantıklı olabilir ama benim şuan kullandığım intersport'tan aldığım, BPA içermeyen plastikten, kendince filtresi olan 'bobble'.

Havlu olarak ucuz ve çok az yer kaplayan bir ürün isterseniz Decathlon'un rengarenk havlularına bakabilirsiniz, suyu iyi emiyorlar ve aynı zamanda hafifler & az yer kaplıyorlar. Bu artı olsa da ben kendilerini pek sevmiyorum çünkü sentetikler (%100 polyester) ve bence pamuk havluların yerini tutmuyorlar. Yine de aklınızda bulunsun.

Mp3 playerım Sony'nin . Bunun avantajı, kablo derdinizin olmaması! Yürürken sorun değil ancak koşarken kulaklık sıkıntı oluyor, elinize almazsanız olmaz, elinize alınca elleriniz serbest koşamıyorsunuz ve kulaktan düşebiliyor, büyük kulaklıklardan alırsanız da koşarken kafanızda tak tak tak, rahatsız ediyor. En azından beni ediyordu. Bununla ise çok rahatım! Tek sorunu diğer mp3playerlar gibi bir ekranı yok, yanlardaki düğmelerden tek tek ilerletiyorsunuz şarkıları ama olsun, rahatlığına fazlasıyla değer.

Müzik benim için çok önemli, müzik olmasaydı koşu bandında sıkıntıdan 4900354 kere baygınlık geçirmiştim şimdiye kadar. Spor yaparken tabi ki hareketli, canlı, tercihen de gaza getirme özelliği olan şarkıları seviyorum, tercihen inişli çıkışlı.

En sevdiğim bazı spor şarkılarımı yaziyim, sizin varsa siz de bana yazarsanız çok sevinirim çünkü sürekli aynı şe ylerden insan sıkılıyor,

William - that power'ın temposunu çok beğeniyorum, ağırlık egzersizleri için harika, sözleri de uygun. :-D

9. Spor sonrası duş ihtiyaçları;

Duş jeli ve nexcare'in sert süngeri, peeling için harika!
Avene temizleyici ve Otacı ısırganlı şampuan. 1 şişe bana 3 kullanım yetiyor.

Evden çıkarken mutlaka günlük çantamda da spor çantamda da yiyecek bir şeyler olur. Spordan sonra aniden acıkabiliyorum ve eve gidene kadar dışarıda bir şey yemek kesinlikle istemiyorum, ya da bazen spor çıkışı bir yerde oturup kahve içelim muhabbeti oluyor, öyle zamanlarda kahvenin yanına bir şey almamak için yanımda yiyebilecek minik bir şey olması gerekiyor, bugün ceviz-kuru kayısı vardı ki en sevdiğim ikililerden biri.

Ve yanımda taşıdığım ıvır zıvırlar, sporu bitirip duş aldıktan sonra hemen eve gitmeyeceksem insan içerisinde biraz daha düzgün dolaşiyim diye,

Makyaj çantam İlknur'cuğumun yapımı, yazısı şurada.

Mutlaka yanımda taşıdığım Clarins concealer, maybelline pudra, estee lauder göz kalemi, clarins hafif renk ve parlaklık veren lip balm ve laura mercier krem allık. Mutlaka çantamda bir parfüm oluyor, bu aralar bath&body works'den twilight'ı götürüyorum ki bitsin gitsin artık. Ayrıca ne olur ne olmaz diye bulundurduğum TBS el temizleyici.

Çantamdaki şeffaf şeyin içerisinde de ıslak mendil, disk pamuk, selpak ve gratis'ten aldığım mendil şeklindeki deodorantlardan var ancak aylardır çantamda dursa da hiç kullanmadım henüz, ne olur ne olmaz diye bulunduruyorum.

Ve evde spor yapacaklar için ^^

1 - Kettlebell. Kettlebell ile çalışmayı çok seviyorum, bir sonraki yazıda bahsedeceğim hareketlerden, hatta çok güzel youtube videoları da var ama herkes faydalanabilecek mi bilemiyorum. :/

2 - Pilates bantları, biri orta biri sert seviyede. Bu ikiliyi rossmann'dan aldım, uygun bir fiyatı vardı, lastik bantlara çok para vermek pek anlamlı değil, daha önce 2 tane koparmışlığım da var.

3 - Bantların üstündeki pembe renkli, adı her neyse bilmiyorum. Bunu spor salonuna da götürüyorum bazen, spordan sonra bacakları esnetmek için harika! Bu amaçla kullanımını lastikten daha çok seviyorum, lastik sadece ayağınıza bağlayacaksanız daha avantajlı.

4 - Pilates çemberi. Magic Circle. Gerçekten. İç bacak kaslarınızı çalıştırmak, güçlendirmek istiyorsanız, iç bacaklarınızda yumuşama varsa muhteşem, mutlaka bir tane edinmenizi tavsiye ederim!

6 - Mat. Matım Dunlop'dan ama çok memnun değilim. 'Çok ince olmasın yeter' sanırdım ama sağlaması gereken bir özellik daha var, esnememek. 'Plank' pozisyonundayken benimki esniyor malesef, hareketi yapmamı zorlaştırıyor.
2. bölümde de hareketlerden bahsederiz. ^^
Umarım çok güzel bir gün geçirmişsinizdir,
Sevgiler,
<3